We are Online Market of organic fruits, vegetables, juices and dried fruits. Visit site for a complete list of exclusive we are stocking.

Contact us

OBEZİTE VE PSİKOLOJİ

OBEZİTE VE PSİKOLOJİ

 

Obezite hem fiziksel hem de mental olarak yaşam standartlarını derinden etkileyen bir hastalıktır. Birçok noktada ayrımcılığa uğrayabilirler.

 

İnsanlar genellikle obeziteli bireylerin daha uyumsuz, miskin, çirkin, tuhaf veya özensiz olduklarını düşünebilmektedirler. Bunun sebeplerinden biri kilo kontrol durumunun obeziteli bireylerin ellerinde olduğunu ve obeziteli bireylerin kendi kendilerini bu duruma soktuklarını düşünmeleridir. Bu durumu hak ettiklerini veya yeterince çabalamadıklarını düşünürler. Bu yüzden de sosyal ortamlarda obeziteli bireyleri gerek sözlü gerek davranışlarla yargılamaktan, damgalamaktan çekinmezler.

Obeziteli bireyler sosyal hayatlarında fazlasıyla problem yaşayabilmektedirler. Yapılan bir çalışmada kilolu bireylerin % 25’i kilosundan dolayı iş hayatında ayrımcılığa maruz kalırken, %43’ü ise işverenlerinden ağırlık damgası gördüğü ortaya çıkmıştır. Yine obeziteli bireylerle yapılan bir çalışmada en çok damgalamada bulunanların aile üyeleri, doktorlar, sınıf arkadaşları olduğu belirlenmiştir. Bunların yanında mağaza çalışanları, küçük çocuklar veya tanımadıkları her hangi bir birey tarafından da fazlasıyla damgalanabilmektedirler. Bunların yanında obez bireyler kendilerini başarısız hissedebilmektedirler ve dolayısıyla düşük benlik saygısına da sahip olabilirler.

Obezite ve kiloya bağlı damgalanmanın psikososyal ve fiziksel birçok sonucu olabilmektedir. Psikososyal sonuçların en başında kronik stres gelmektedir. Stres ve depresyonu yeme bozukluklarına ve yetersizlik hissi takip eder. Ayrıca kilo problemi yaşadığı için damgalanan bireylerin daha düşük fiziksel aktivite gösterdiği görülmüştür. Kilolu bireyler bu damgalamalarla ağlayarak, kendilerini mental olarak kötü hissederek, daha çok yiyerek veya yeme kısıtlamasına giderek başa çıkmaya çalışırlar. Sağlık hizmeti almaktan da kaçınabilirler.

 

2017 yılında 10-13 yaş arası fazla kilolu ve obez 206 adölesanla yapılan çalışmada obezite ve depresyon arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Anksiyete ölçeği incelendiğinde fazla kilolu ve obez adölesanların en fazla sırasıyla sinirlilik, kaygı, bedenin herhangi bir yerinde uyuşma, sıcak ateş basmaları, terleme yaşadıklarını belirtmişlerdir. Depresyon ölçeği değerlendirildiğinde ise adölesanların her zamankinden daha kolayca sinirlendiği, kendini daha suçlu hissettiği, eskiye göre daha çabuk yorulduğu, sağlığı ile ilgili daha fazla endişelendiğini ve her zamankinden daha fazla ağladığını belirtmişlerdir. Çalışma sonucunda fazla kilolu ve obez olmanın adölesanlarda psikolojik problemleri arttırdığı desteklenmiştir. Stres, yeme alışkanlıklarını etkilediği için; yüksek yağ ve şeker içeren yiyeceklerin tercih edilmesine yol açmaktadır. Bu bağlamda da stres kaynaklı beslenme ve obezite arasında bir bağlantı olabilmektedir.

 

2020 yılında adölesanlar üzerinde yapılan bir çalışmada, aşırı kilolu ve obezite olan 106 bireyin psikolojik analizi yapılmıştır. Çalışma sonucunda aşırı kilolu ve obez adölesanlarda psikiyatrik eş tanıların, özellikle de dikkat eksikliği ve sosyal anksiyete bozukluğunun yüksek olduğu tespit edilmiştir.

 

KAYNAKÇA

 

Durmuşçelebi, E., & Akman, M. Obezite ile Depresyon ve Benlik Saygısı Durumunun İlişkisinin Değerlendirilmesi. OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi , 17 (34), 1-1.

ARDİC, A. Fazla Kilolu ve Obez Adolesanların Depresyon Anksiyete ve Stres Düzeyleri. Turkish Journal of Family Medicine and Primary Care, 14(3), 384-390.

Cihan, G. (2019). Obez bireylerde damgalanma hissi ile yeme davranışları ve depresyon arasındaki ilişkinin incelenmesi (Master’s thesis, Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü).

Işık, Ü., Bağcı, B., Aktepe, E., Kılıç, F., & Pirgon, Ö. (2020). Obezite Tanılı Ergenlerde Eşlik Eden Psikiyatrik Bozuklukların Araştırılması. Turk J Child Adolesc Ment Health, 27(2), 85-90.